Zaman Şimdi Mi? Yoksa Ne Zaman?
AN'ın AKIŞINDAN Selam ile...
Yoğun geçen bir kaç haftanın ardından yine yeniden bu burada bir arada olmak muazzam bir his. Öyle ya akışa direnç olmaz, tam da bu sebeple An'ın Akışından yüreğime bilişime akanlarda bugün kendimce zannımca yorumlayacağım kavram "ZAMAN" kavramı oldu.
Hepimiz zamanın içinde bir yolculukta gibiyiz. Kimimize göre zaman çok yavaş, kimimize göre çok hızlı ya da akıl almaz derecede, tanımlanamaz bir şekilde geçip gitmekte olan bir kavram olarak farklılık göstermekte. Çok yakın bir zaman önce Instagram'da severek takip ettiğim "mutlumesaj" sayfasında çok anlamlı bir paylaşım yapılmıştı. Bu paylaşım çoklu bir paylaşımdı ve kapak fotoğrafında ise şu soru dikkatimi çekmişti: "SANA GEÇ KALDIĞINI KİM SÖYLEDİ VE SEN BUNA NEDEN İNANDIN? Öylesine muhteşem bir soruydu ki içeriğe bakmadan geçemedim. Bu soruyla beraber zihnimde ard arda binlerce düşünce uçuşuverdi. Kimi zaman hayatın akışı içinde bir çok şey için geride kaldığımızı hissediyoruz. Aslında ben de öyle hissedebiliyorum ve inanıyorum ki bu konuda yalnız değilim. Sanki hepimizin doğrusal bir zamanı varmış gibi bir yanılgıya düşebiliyoruz, insanlık hali bu ya... Halbuki hepimizin uyması gereken bir zaman çizelgesi yok. Hepimiz kendi algılarımızın zannınca ortalama bir çizelgeye "olması gereken buyMUŞ" gibi inandık ya da bir sebepten inandırıldık ve bu duygu, düşünceyi, hissi ve beraberinde getirdiği diğer her şeyi satın aldık sanki kendi düşüncemiz, inancımız ve hissiyatımızMIŞ gibi. Halbuki gerçekten tam olarak neydi bizi "zaman içinde geç kaldım" hissiyatına taşıyan ve inandıran? Yakın çevremizdeki insanların hayatlarını izlerken ki görüğümüz ve henüz kendimizin sahip olmadığı şeylerin eksikliği mi?, Genel olarak okul, iş, evlilik, çocuk vs.. gibi bir hayat sırasının çevre tarafından bir beklentiyle önümüze getirilmesi mi? Komşumuzun aaaa sen daha evlenmedin mi, daha ne kadar okuyacaksın bak herkes evlendi, yuva kurdu, çocuk sahibi oldu diye, sanki büyük bir başarı örneğiymiş gibi kendi çocuklarının akademik başarısızlıklarını başarılı evlilikleriyle bir kılıfa koyarak örnek olarak göstermeleri mi?, Sosyal medyadaki karşımıza çıkan sadece görsellerdeki o muhteşem mutluluk anları mı? yoksa mevcut durumumuz gerçekten de düşündüğümüz ve kendimizce yorumladığımız gibi içler acısı mı? Gerçekten Geç Kaldık Mı? Gerçekten de öyle mi? Yoksa aslında buna inanarak kendimizce ZAMAN İÇİNDE HIZ kazanmak için bunu bize kanalize bir güç kaynağı olması için benimsemeyi, alıp kabul etmeyi mi seçiyoruz? Tüm bu sorular zihnimin içinde ben buradayım, ben buradayım, ben de buradayım diye tek tek açığa çıkmış oldu.
Tekrardan "mutlumesaj" sayfasının paylaşımına geri dönecek olursam, kapak fotoğrafındaki sorudan sonraki paylaşılan içeriklerde neler vardı derseniz, gerçekten katkı dolu, motive edici ve bilinç sıçrayışı yaptıracak örneklerin olduğu paylaşımlar vardı diyebilirim. Bu paylaşımıma denk gelen herkese, sizlere de katkı olmasını umarak, içeriklerdeki örneklerden bir kaçını paylaşmak istiyorum. Zaman kavramının ötesinde hayatın içinde var olmuş ve bizim göreceli bakış açımızca yaşlarına göre bir çok başarıya imza atmış kişilerin örneklerinden bazıları şöyleydi:
- Morgan Freeman, 57 yaşında Esaretin Bedeli filmiyle ünlü oldu.
- Charles Bronson, 53 yaşında Death Wish'i çevirdiğinde şöhret oldu.
- Mark Twain, 50 yaşında Huckleberry Finn'in Maceraları eserini yayınladı.
- Leonard Cohen, 40 yaşınnda Songs of Leonard Cohen ile tüm dünyaca tanındı.
- Henry Ford, 45 yaşında Model T'yi 1908 yılında oluşturdu.
- Colonel Sanders, 62 yaşında KFC'yi kurdu.
- Harry Bernstein, 96 yaşında The Invisible Wall, anı kitabı ile şöhrete kavuştu.
Buraya kadar makalemi zamanınızı ayırıp, sabırla ve merakla okuduğunuz için çok teşekkür ederim..
Paylaşımıma denk gelen herkese katkı olması dileklerimle...
❤ TÜM ZAMAN VE MEKANLARIN ÖTESİNDEN SEVGİLER SELAMLAR❤
merhaba ayten hanım, nasılsınız?
ReplyDeleteÇok güzel bir yazı gerçekten. ilham verici...çok teşekkür ederim.. yüreğine ve kalemine sağlık..
ReplyDelete